











Bodrum, Fizyoterapi Merkezi
Bodrum Sağlık Vakfı için Tasarlanmış Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi
MIMARIYARIŞMA
BSV, HİDROTEREPİ VE FİZYOTERAPİ MERKEZİ
İşveren : Bodrum Belediyesi
Yer : Bodrum
Alan : 3400 m²
Yıl : 2025
Tür: Sağlık Merkezi
Durum : Yarışma
Tasarım Ekibi :
Alpcan BALCI, Mimar
Marildo BAÇELLİ, Yüksek Mimar
Proje geliştirilirken en başından beri ihtiyaç programı ve yapının içinde bulunacağı bağlam, önemli tasarım kararlarını yönlendiren başat faktörler olmuştur. Yapı nihayetinde yaklaşık üç bin metrekare büyüklüğünde Bodrum’un iç bölgelerinde yer alacak bir sağlık yapısıdır. Belirlenen kapsayıcı ihtiyaç programından anlaşılmaktadır ki, yapı birkaç büyük mekan dışında genellikle 40-60 metrekare aralığında değişen fonksiyon ihtiyaçlarını ihtiva edecektir. Gayet ölçülü ve abartısız olarak nitelendirilebilecek bu ihtiyaçlar projelendirilecek sağlık merkezinin, coğrafyanın zengin mimari karakteristiğini yansıtabilmesine ve yapılacağı yere ait olmasına olanak sağlayacaktır.


1-Mimari Yaklaşım ve Mekansal Organizasyon
Önerilen projede mimari yaklaşımı lokasyon ve ihtiyaç programı şekillendirmiştir. Bölgenin karakteristik ölçek ve malzemeleri özgün bir biçimde yorumlanmıştır. Temel itibariyle elementer bir tasarım prensibi benimsenmiştir. Yapıya ait asıl mekansal fonksiyonların gerçekleştiği alanlar, çevredeki yapılarla benzer ölçek ve opaklıktaki net kütleler olarak ifade edilmiştir. Diğer element bu kütleleri birbirlerine bağlayan lineer ve transparan sirkülasyon elemanıdır. Bir diğeri ise dış alanlardaki konforu gözeten saçak elemanı. Ancak bu elementer sistem sadece yapısal anlamda kullanılmamıştır. Aynı zamanda su elementi, bitki elementi ve fonksiyonel kütlelerle benzer ölçekteki avlu elementi yapının ruhunu oluşturmaktadır. Sonuç olarak yapının ihtiyaçları birbirlerinden net şekilde ayrışan ve en uygun şekilde özelleşmiş elementler ile sağlanarak işini iyi yapan bir yapı projelendirilmiştir. Bodrum bağlamı düşünüldüğünde bu tip tümevarımsal bir yaklaşımın, büyük bir sonuç ürünün içine fonksiyonları sıkıştıran tümdengelimsel bir yaklaşımından daha yerinde olacağı düşünülmüştür. Önerilen tasarımın bağlamsal niteliğin sağlaması kolayca yapılabilir. Türkiye’nin herhangi bir yerindeki sağlık tesisini yarışma alanına koyduğumuzu ve mevcut öneriyi de herhangi bir lokasyonda aynı şekliyle yapmaya çalıştığımızı ele alırsak bir şeylerin oturmadığı aşikardır. Önerinin en kayda değer nedensellik cevabı da bu uyuşmazlıkta yatmaktadır.
2-İnşaat Sistemi ve Malzeme
Tasarım anlamında fiziksel sınırların zorlanmadığı ve alışıldık ölçülerdeki yalın geometrilerin kullanıldığı açıkça görülmektedir. Bu yaklaşımın öngörülebilir bir faydası olarak yapının rasyonel bir inşai sistem çözümüne kavuştuğu görülebilir. Betonarme kolon ve kirişlerden oluşan strüktürel sistem, mekansal organizasyonları zedelemeyecek şekilde ayarlanmıştır. Büyük açıklıklar geçilmeyen, çıkmalar yapılmayan binanın bir sağlık tesisi olacağı düşünüldüğünde sağlamlığın önemi ortadadır.
Malzeme seçimi sırasında yerellik ve sürdürülebilirlik faktörleri önemli rol oynamıştır. Dokulu açık renk sıva kaplı kütleler hem yapı ekonomisi hem de bölgenin yoğun güneşe maruz kalan iklimi dolayısıyla fayda sağlamaktadır. Doğal taş kaplama yüzeyler yapının heykelsi karakterini ön plana çıkarmaktadır. Büyük cam yüzeyler ile çevrili sirkülasyon alanları sıva ve taş kaplı diğer kütlelerin arkasına çekilerek gölgede kalarak transparanlığın devavantajını elimine etmiştir. Bambudan örülü saçaklar, Toprak kaplı teras çatılar ve ahşap zemin kaplaması kullanılan çıkılabilir teraslar düşünüldüğünde yapının çatı kısmı denilebilecek alanlarının da güneşin direkt etkisinden yalıtıldığı söylenebilir. Malzeme paletinde tanıdık malzemelerin tercih edilmesinin nedeni ise hiç kuşkusuz ekonomi ve sürdürülebilirlik konusundaki endişelerdir. Malzeme ve işçiliğin lokal yollarla çözülmeye elverişli olması da yapım ve bakım süreçlerinde avantaj sağlayacaktır.
3-Sürdürülebilirlik ve Ekonomi
Tasarım, malzeme seçimi ve inşai yaklaşım başlıklarında da detaylarıyla bahsedildiği üzere yapı ekonomisi ve sürdürülebilirliği proje boyunca birçok farklı noktadan avantajlar sağlanması amaçlanmıştır. Gölgelikler ve cephe organizasyonları mekandaki güneş konforunu sağlar. Avlular ve dışarı açılabilen koridorlar doğal havalandırmayı güçlendirir. Süs havuzu şeklindeki geniş peyzaj öğesi, buharlaşma neticesinde etrafını serinletir ve araç yoluyla yapı arasında tampon bölge oluşturur. Bitkiler, toprak çatılar ve solar paneller yapının doğrudan kendi üzerine aldığı ışınları üstlerenerek hem yapıya hem kendilerine fayda sağlarlar. Kütlelerin kopuk konumlandırılmaları gün içinde farklı açılardan gelen güneş ışığınıı keserek bina cephesi üzerinde gölge alanlar yaratır. Büyük ve tek bir bloktan oluşan herhangi bir binaya oranla cephe yüzey alanı fazla tutulduğundan mekanlar daha hızlı soğutulabilirler. Benzer şekilde bitişiklerindeki mekanlarla ortak duvarları daha az olduğundan mekanların farklı sıcaklıklarda tutulmaları daha kolaydır. Böylece aynı anda tüm mekanların ısıtılmaları veya soğutulmaları gerekmez. Yapı mimari özellikleri ile pasif iklimlendirme anlamında kendine birçok avantaj yaratmaktadır.






pact
Şablonları olmayan, çözüm ve fayda odaklı mimarlık pratiği pact. (pro-active)
info@pactarch.com
+90 545 289 75 89
© 2025, Tüm hakları saklıdır.
SOSYAL MEDYA